- Ya bir git Allah aşkına ya! Aşkını da, esprilerini de al git. Git de caminin kedilerine söyle kokuşmuş bayat esprilerini!
- Senin gibi edebiyatçının köküne kibrit suyu dökeyim. Aşkını da al git diyor. La ne aşkı? Yoksa sen sahiden öldün de ruhun mu benle konuşuyor?
- Eben konuşuyor diyeceğim ama diyemiyorum. Benim lanetimsin. Bundan zerre şüphem yok. Benim yüzümden ebene küfredemiyorum. O ebe benim de ebem. Ebem konuşuyor anladın mı lanet herif, ebem.
- Bırak ebeyi, gebeyi. Kıza neden bağıra bağıra "lanet olası seni seviyorum" diyemedin?
- Neden diyeyim? Demem için bir sebep mi var?
- Yok mu?
- Var mı?
- Yok olmuşsun oğlum sen! İki seksen yatışından belli. Bedenin ölmüş, ruhun kızda kalmış. Git açılsana kıza, ne kaybedeceksin?
- Ne kaybedeceğim, bir düşüneyim... Sanırım buldum: Bir daha ona bakamayacağım, bir daha onun yanından geçemeyeceğim, bir daha onla aynı asansöre binemeyeceğim, bir daha onunla yan yana gelemeyeceğim. Açılırsam kıza, bir daha kendime geri dönemeyeceğim.
- Amonyak mısın sen? Bu ne derinlik arkadaş! Sevgiye bir çukur kazmışsın, çıkana kadar, kalanlar gidecek. Açılırsın kıza, seni seviyorum dersin. Ya seni kabul eder, ya seni reddeder. Üçüncüsü yok! Çıkartma üçleri dörtleri! İki ihtimalden ötesini unut.
- Seni unutsam, olmaz mı?
- Hahahahahaha! Ben senin ikizinim. Aynaya baktıkça beni görürsün zaten geri zekalının önde gideni.
- Ben kızla konuşamam. Ona merhaba demeden onunla konuşmak bile bile hoşçakal demek.
- Şunu anladım! Senin beden yaşın 33, ruh yaşın 3.3! Bir baksana sen bu laflarla kızın yanında bir arabesk patlatsana. Batılı kızın içindeki doğu aşkı birden canlanır, sana sevdalanır. En romantik akşam yemeğinizde çalan şarkı da Müslüm Gürses'ten "Dünya tersine dönse vazgeçmem" olur.
- Ebene de ebeme de, sana da bana da, ne kadar benim kadar sen varsa, hepsinin yollarına gülün dikenini ekeyim! Git başkalarıyla dalga geç! Sanane lan benim sevgimden. Sananeee!
- Bu halini gördükçe ben üzülüyorum be oğlum! Seni tanıyorsam, ki ismim kadar tanırım seni; kızla konuşsan inan sana hayır demez.
- Soyadın kadar tanıyorsun beni, ismin kadar tanımadığın belli oldu. O kızın bana bakışları, dışarıda bana bakan kedilerin bakışları kadar boş.
- Hayırdır, kedilerin iç dünyasına dair bir miyav sesi mi duydun?
- Bak harbi küfredeceğim şimdi!
- Tamam lan! Tamam... Nereden anladın o kızın sana bakışlarının boş olduğunu?
- Anlıyorsun...
- Kızın zenginliği mi rahatsız ediyor?
- İşin maddi tarafı da var tabi... Doğal olarak rahatsız ediyor.
- Ahahahaha! Lan kız seni sevse, gideceğiniz mekanda yarım bardak çeşme suyunu 10 Lira'dan satarlar sana şimdi!
- Sana çok satmışlar belli oluyor.
- Laf cambazı yapma şimdi bana. Kız zenginse ne olacak? Zengin kız fakir oğlan aşkından büyük aşk mı var oğlum, hahahahahaha!
- Davul bile dengine dengine, lakin tokmağıyla bir zahmet sen ilişki yaşa.
- Senin bu karamsar hallerinle uğraşamam. Yat zıbar! Ben duşa giriyorum.
- Dur, ben de duşa gireceğim. Duşta şarkı söylersen anında çıkarım ama!
- Lann!!
